KAÇAKÇILIK SUÇU SAVUNMA DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ
- Esmanur Kılıçman
- 7 Tem 2020
- 5 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 15 May 2023
ADANA ... ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE
DOSYA NO :
SANIK :
MÜDAFİ : Av. Esmanur KILIÇMAN ERDEM
KONU : Savunma dilekçemizdir.
AÇIKLAMALAR:
1) Müvekkil sanık hakkında Adana .. Asliye Ceza Mahkemesinin ... sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde 5607 Sayılı Yasaya Muhalefet suçundan mahkumiyet kararı verilmiş ancak verilen hüküm, katılan vekilinin temyiz talebi üzerine Yargıtay .. Ceza Dairesince mahkumiyet hükmünün kurulduğu kanun maddelerinin düzeltilmesi ve eksik hususların bulunması sebebiyle bozulmuştur. Ancak müvekkil suçsuz olup beraati gerekmektedir.
2) Şöyle ki; müvekkil kamyon şoförüdür. Götürdüğü mala karşılık mal sahibinin teklifi üzerine mal sahibine ait olan petrol istasyonuna gitmiş ve ürün karşılığı kadar mazot almıştır.
3) Dönerken önce Ceyhan'da kolluk görevlileri tarafından durdurulmuş ancak bir sorun yaşamamış ve gitmesine izin verilmiştir. Daha sonra Adana'da kolluk görevlileri tarafından tekrar durdurulmuş ve müvekkil emniyete götürülmüştür. Araçtan mazot örnekleri alınmıştır. Alınan örnekler üzerinden yapılan test sonuçlarına göre araçta bulunan mazot, ulusal marker içermediğinden müvekkil hakkında akaryakıt kaçakçılığı sebebiyle işlem başlatılmıştır.
4) Ancak müvekkil, daha önce vermiş olduğu beyanlarından da açıkça anlaşıldığı üzere mazotun kaçak olduğunu yapılan test sonuçları doğrultusunda öğrenmiştir. Bu nedenle suç işleme kastı olmadığından beraati gerekmektedir.
5) Yine müvekkil suç konusu mazotu, getirmiş olduğu yük karşılığında ve yükün maliyeti kadar almıştır. Müvekkilin de daha önce bahsettiği üzere kullanmış olduğu aracın depo kapasitesinin yarısı kadar mazot almıştır. O halde buradan açıkça anlaşılacağı üzere müvekkil suç işleme saiki ile değil gerçekten getirmiş olduğu ürünün karşılığı kadar yakıt almıştır.
6) Ancak yine de müvekkilin suç konusu yakıtı, kaçak olduğunu bilerek ve isteyerek aldığını düşünsek bile yukarıda bahsettiğimiz üzere araç deposunun kapasitesinin yaklaşık yarısı kadar mazot ile dolu olması bile kişisel kullanım ve tüketim amaçlı olup müvekkilin bu saikle hareket etmediğini göstermektedir. Yine soruşturma aşamasında keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda, ''kaçak eşyanın taşıma aracının yüküne göre miktar ve hacim bakımından tamamını veya ağırlıklı bölümünü oluşturmadığı'' kanaatine varılmıştır. O halde bilirkişi raporundan da anlaşıldığı ve yukarıda bahsettiğimiz üzere araç içerisinde yer alan mazot miktarı akaryakıt kaçakçılığı suçunun maddi unsuru açısından bu suçu işlemeye elverişli nitelikte değildir. Bu nedenle müvekkilin beraati gerekmektedir.
7) Araçta bulunan yakıt miktarı yukarıda bahsettiğimiz üzere aracın depo kapasitesinin yarısı kadardır. O halde açıkça anlaşılacağı üzere müvekkil bu yakıtı kişisel kullanım ve tüketim amacıyla almıştır. Bununla ilgili olarak 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3. Maddesinin 11. fıkrasında: ''Ulusal marker uygulamasına tabi olup da, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun belirlediği seviyenin altında ulusal marker içeren veya hiç içermeyen akaryakıtı; a) Ticari amaçla ... bulunduran veya nakleden, ... c) Bu özelliğini bilerek ve ticari amaçla satın alan...'' kişilerin cezalandırılmasını hükme bağlamıştır. Bu nedenle müvekkilin dava konusu akaryakıtı ticari amaçla aldığına ilişkin herhangi somut bir delil söz konusu değildir. Bu nedenle müvekkilin beraati gerekmektedir.
Buna ilişkin olarak Yargıtay 19. CD 2019/1545 E. 2019/5800 K. 14.03.2019 tarihli kararında: ''...Olay tutanağında; sanığın aracında yapılan aramada ... karton kaçak sigara ve aracın çekicisinin deposunda ... LT fazla akaryakıt ele geçirildiği yazılı ise de; sanığın aşamalarda değişmeyen ifadesinde sigara ve yakıtı kişisel kullanımı için aldığını, ticari amacının olmadığını savunması karşısında, her ne kadar sanığın kullanmakta olduğu araç ticari mahiyette ise de dosyada mevcut 13.09.2013 tarihli bilirkişi raporunda sigaraların ve akaryakıtın aracın orijinal bölmelerinde ele geçirildiğinin tespit edilmiş olması... ve ele geçen miktarın kişisel kullanım sınırında kalması karşısında, sanığın ele geçen sigara ve akaryakıtı ticari maksatla bulundurduğuna ilişkin mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraat yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA,.. Oy birliği ile karar verildi.''
8) Yargıtay CGK 2017/512 E. 2019/38 K. 22.01.2019 tarihli kararında: ''...5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nda hiç ya da yeterli seviyede ulusal marker içermeyen akaryakıtın bu özelliği bilinerek satın alınmasının suç teşkil edebilmesi için failin ticari amaçla satın almış olması şartı aranmış ancak "ticari amaçla satın alma" kavramından ne anlaşılması gerektiği hususunda bir tanımlamaya yer verilmemiştir.
Ticari amaç birçok kaçakçılık suçunda aranan bir manevi unsur olup öğretide bu konuda; 'Ticari amaç maddi menfaat elde etmek amacıdır. Ticaret maddi kazanç için yapılan faaliyettir. Failin amacı kazanç dışında amaç ise maddi unsuru eksik kalacaktır.' (Erdener Yurtcan, Yeni Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Şerhi, Beta Yayınları, İstanbul, 2007, s.21); 'Bu suç düzenlemesinde kast, özel kasttır. Bu nedenle, bu suç düzenlemesi ancak özel kastla işlenebilir. Bu özel kast, faildeki ticari amacı ifade eder. Fail, suç teşkil eden seçimlik hareketleri, ticari amaçla (saikle) işlemesi gerekir. Eğer, failde ticari amaç bulunmuyorsa, bu suç oluşmayacaktır. Bu nedenle, bu seçimlik hareketin kişisel kullanımlar için yapılması bu suçu oluşturmayacaktır.' (Mustafa Özen, 5607 sayılı Kaçakçılık Kanununda Düzenlenen Suçlar, Adalet Yayınevi, 1.Bası, Ankara, 2015, s.98); 'Yurda kaçak olarak sokulmamış ancak yeterli veya hiç marker içermeyen akaryakıtın, ticari amaçla üretilmesi, bulundurulması, nakledilmesi satışa arz edilmesi, satılması ve markersiz olma özelliği bilinerek ticari amaçla satın alma hareketlerinin fail tarafında bilerek ve istenerek yapılması halinde manevi unsur gerçekleşmiş olacaktır. Ticari amaç gözetmeden kendi ihtiyacı için akaryakıt üreten, nakleden, bulunduran veya satın alan kişinin bu fiillerinde kasten hareket ettiği kabul edilemez. Bir olayda manevi unsurun gerçekleşip gerçekleşmediği, somut olayın tüm özellikleri, ele geçen eşyanın miktar ve değeri ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun, ceza sorumluluğunun şahsiliğini, kastı, taksiri, ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenleri düzenleyen 20–34. madde hükümleri birlikte değerlendirilerek belirlenmelidir.' (Seyfettin Çilesiz, İçtihatlı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Açıklaması, 5. Bası, Adalet Yayınevi, Ankara, 2018, s. 376-377); 'Ticari amaç olması için, belli bir uğraşın sonunda maddi bir menfaat gereklidir. Kazanç dışında başka bir amaç varsa belirtilen suç oluşmayacaktır. Örneğin, fail acıyarak yardım etmek veya korumak amacıyla belirtilen fiilleri işlerse bu takdirde koşulları çerçevesinde iştirak iradesi araştırılacaktır. Kişisel kullanım veya tüketim çerçevesinde yapılanlar suç kapsamında değerlendirilmemektedir.' (Dilara Şahin, 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunundaki İthalat Kaçakçılığı Suçları ve Kabahatler, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2011, s.68); 'Kendisinin kişisel kullanım ve tüketimi için kaçak eşyanın satın alınması, saklanması, taşınması hareketleri kasten işlense dahi bu suç oluşmayacaktır' (Selçuk Bütün, 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Kapsamında Gümrük Kaçakçılığı Suçları, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kocaeli, 2008, s.70) şeklinde görüşler ileri sürülmüştür.
Tüm bu nedenlerle failin ticari amaçla hareket edip etmediği, ekonomik ve sosyal durumu, suça konu eşyanın cinsi, nevi, kullanım yeri, zamanı, miktarı, değeri, bulundurma ve ele geçiriliş biçimi gibi hususlar gözetilerek her olayın özelliğine göre değerlendirilip belirlenmelidir...''
9) İddia olunan suç konusu mazot, aracın deposunda bulunmuştur. Bu nedenle söz konusu mazot, ulusal marker ölçümü neticesinde geçersiz olsa dahi depoda bulunması yukarıda paylaşmış olduğumuz Yargıtay kararlarına göre gizleme saiki olmadan kişisel kullanım ve tüketim için alınmış olması suçun maddi ve manevi unsuru açısından elverişli değildir.
11) Ayrıca müvekkil suçu kabul anlamına gelmeksizin dava konusu akaryakıtın vergisini de ödemiş olup bu nedenle hüküm verilirken bunun da göz önüne alınması gerekmektedir.
TALEP VE SONUÇ: Yukarıda izah edilen nedenler ve paylaşmış olduğumuz Yargıtay kararları ışığında dava konusu akaryakıtın kişisel kullanım sınırlarında olması ve ticari amaçla satın alındığına ilişkin somut herhangi bir somut delil olmaması nedeniyle suçun unsurları oluşmadığından müvekkilin beraatine, eğer mahkeme aksi kanaatte ise lehe hükümlerin uygulanmasına karar verilmesini vekaleten talep ederiz. ../../..
Sanık Müdafi
Av. Esmanur KILIÇMAN ERDEM

Comments