ZİNA SEBEBİYLE BOŞANMA DAVASI AÇMA HAKKI, ZİNANIN ÖĞRENİLMESİNDEN ALTI AY SONRA DÜŞER.
- Esmanur Kılıçman
- 14 Eki 2022
- 2 dakikada okunur
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2015/12082
Karar Numarası: 2016/2144
Karar Tarihi: 09.02.2016
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davalı-davacı erkek tarafından "zina" hukuki sebebine dayalı karşı dava açılmış, (TMK m.161) olmadığı takdirde "evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle" boşanmalarına karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece tarafların zina sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmiştir. Zina hukuki sebebine dayalı boşanma davalarında, dava hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer (TMK m. 161/2). Davalı-davacı erkeğin eşinin bir başka erkekle zina ettiğini dosyaya sunmuş olduğu 17.08.2013 tarihli mesajla öğrendiği, zina sebebiyle boşanma davasını 18.04.2014 tarihinde açtığı, bu durumda davanın yasada öngörülen altı aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan sebeple, davalı-davacı erkeğin karşı zina sebebine dayalı boşanma davasının hak düşürücü süre sebebiyle reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı-davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer yönlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.09.02.2016

Comments